Hakkımızda

İpek Özmel

Sınırların Ötesinde Güzellik

İpek Özmel Zayıflama ve Güzellik merkezi, her zaman güler yüzlü ve alanlarında uzman personelleriyle hijyenik ortamda kaliteli hizmet sunarak, çeşitli uygulamalar ve Aksaray’da tek olma özelliğine sahip eşsiz zayıflama cihazları ile danışanlarıyla uzun soluklu ilişkiler kurmayı hedeflemiştir. Zayıflama ve incelmede devrim niteliği taşıyan cihazlar ve ekipmanlarla hizmet vererek hızlı ve kolay zayıflama imkânı sunmaktadır.

Lazer epilasyon sonuçları hormonal duruma, yaşa, tüy rengine, tüyün kalınlığına, ten rengine, cinsiyete, yapılan bölgeye, lazer epilasyon cihazının cinsine ve kullanılan dozlara göre değişir. Hormon bozukluğu olanlarda sonuçlar geç ve güç alınmaktadır. Diğer taraftan hormon bozukluğunun yarattığı tüylenme fazlalığını gidermek için lazer epilasyondan daha faydalı bir sistem yoktur. Bu yüzden bunu bilip ona göre plan yapmak gerekir. Ergenlik çağı ve 20’li yaşlarda lazer epilasyon sonuçları daha fazla seans gerektirir. 

Yaş ilerledikçe daha az seans gerekmektedir. Lazer epilasyona en uygun tüyler koyu kahve, siyah ve kalın olanlardır. Tenin açık olması her zaman avantajdır. Ten rengi koyulaştıkça cildi yakmamak için dozlar düşürülür. Böylece etkinlik azalmış olur. 

Ten rengi çok koyu olanlarda ND: YAG lazer tercih edilmelidir. Diode lazer koyu tenlilerde diğer bir seçenektir. Ten rengi açık olanlarda Alexandirite lazer ve IPL kıl yakma üstünlüğü nedeniyle özellikle tercih edilebilir. Kasık, alt bacak ve koltuk altı en çabuk ve en iyi sonuç alınan bölgelerdir. Vücudun diğer bölümleri daha fazla seans gerektirir. 

Erkeklerde hormonlar ve tüylerin derin yerleşimi nedeniyle seanslar normale göre çok daha fazla olur. Özellikle sırt bölgesi bazen tedaviye dirençlidir. Bu bölgede derine inen diode ve ND:YAG lazerleri tercih etmek gerekebilir. Lazer epilasyonda büyük başlık ve cildi yakmayacak en yüksek dozlarla uygulama yapmak en iyi sonuçların alınmasını sağlar.

Yüz bölgesi lazer epilasyon için farklı değerlendirilmesi gereken bir bölgedir. Kalın yüz tüyleri için ve dudak üstü için lazer epilasyon sonuçları ve konforu nedeniyle özellikle tercih edilebilir. Ancak tüyler inceyse lazer epilasyon sonuçları değişik sonuçlar gösterebilir. Tüylerin aynen geri gelmesi veya bazı bölgelerde çoğalması gibi sonuçlarla karşılaşılabilir. Yine çok seyrek olan kalın tüylerde de dikkatli olunmalıdır. Seçilen lazerin türü, kullanılan enerji ve başlığın büyüklüğü sonuçları etkiler. Yüz bölgesinde vücudun tersine küçük başlık tercih edilmelidir. Büyük başlığın etrafa saçtığı enerji çevre alanı uyarabilmektedir.

Lazer epilasyon uygun cihaz ve dozlarla yapılmazsa veya cilt yeni güneşe kalıp bronzlaştığı zamanlarda uygulama yapılırsa ciltte geçici yanıklar olabilir. Genel olarak lazer epilasyon yapıldıktan birkaç saat sonra ciltte koyuluklar belirir. Eğer yüzeysel bir yanıksa 1 haftada dökülür ve yerinde beyazlıklar kalır. Bu beyazlıklar 6 ay içinde iyileşir. Eğer derin bir yanıksa ciltte kalıcı koyuluk ve beyazlık kalabilir. Ancak bu durum çok olağandışı bir uygulama ile yapılabilir. Normal koşullarda kalıcı yan etki beklenmez.

Lazer epilasyon öncesi 1 ay içinde kılı kökünden alan ağda veya epilatör kullanılmamalıdır. Tüyler jilet, tüy dökücü ve ya tüy kısaltıcı ile kesilebilir. Epilasyon planlanan dönemde güneşten uzak durulmalı ve güneşten koruyucu kullanılmalıdır. Lazer epilasyonda hekim kontrolünde olan merkezler tercih edilmelidir.

1.Soyulmuş ojeli tırnaklardan uzak durun

2.Günlük olarak cildinizi ölü hücrelerden arındırın

3.Yaramaz kaşları kontrol altında tutun

4.Akne ve kırışıklıklar için buz küpleri kullanın

5.El ve Ayak bakımına dikkat edin

6.Ojelerinizi asetonsuz çıkarın

7.Yüzünüze kremleri uygularken, aşağıdan yukarı doğru masajla yedirin.

8.Kaşlarınıza ve kirpiklerinize bakım uygulayın

9.Lazerden, kalıcı tüy alma işleminden kaçınmayın. İmkanınız varsa mutlaka yaptırın.

10.Sağlıklı beslenmeyi ihmal etmeyin

1.Daha çok spor yapın, daha çok kalori yakın.

2.Uzman yardımı alın ve bilinçli beslenin

3.Günlük aldığınız ve harcadığınız enerjiyi kontrol altında tutun.

4.Yüksek tempo aralıklı kardiyo (Hiit), yüksek ve düşük tempolu aktiviteler yapın

5.Kişiden kişiye değişmekle birlikte günde ortalama 2, 2,5 lt su tüketin

6.Geç saatlerde yemek yemeyin.

7.Kilo vermek için yanınızda sağlıklı atıştırmalar bulundurun.

8.Yiyecekleri yavaş yiyin ve şekerli içeceklerden uzak durun

9.Sabahları aç karnına limonlu su mucizesinden faydalanın. Metabolizmayı hızlandıracaktır.

10.Erken kalkmak, zayıflamanız için çok önemli. Sabah erken kalkmalı ve egzersiz yapmalısın

1.Öncelikle bir cilt analizi yaptırmak, cilt tipinizi öğrenmek ve hangi malzemeleri kullanabileceğinizi bilmek gerekir.

2.Cildin, cilt tipine uygun bir nemlendirici ile nemlendirilmesi çok önemlidir.

3.Dengeli ve doğru beslenme çok önemlidir. Bol lifli, şekeri; ve tuzu olabildiğince az yiyecekler, bol sebze ve meyve, içeriğinde a, c ve e vitamini bulunan gıdalar cilt bakımı için büyük önem taşımaktadır.

4.Yüz temizliğinde kullanılan sabun, kesinlikle cilt tipine uygun, ve doğal olmalıdır.

5.Makyajınızı çıkarmadan günü sonlandırmayın.

Sağlıklı beslenme, hem sağlığın hem de vücut formunun korunması açısından en önemli konulardan bir tanesidir. Bebeklerde anne sütü veya formülalar ile başlayan süreçten, yetişkinlik ve yaşlılık dönemine kadar tüm yaş gruplarında sağlıklı ve dengeli beslenme konusunda gerekliliklerin yerine getirilmesi, hastalıklardan korunmak ve ideal vücut kütlesine sahip olmak açısından büyük önem taşır.

 Vücutta günlük işlevlerin sorunsuz bir şekilde yerine getirilebilmesi için tüm besin ögelerinin eksiksiz bir şekilde karşılanması gerekir. Bunun sağlanabilmesi için sağlıklı ve dengeli beslenme elzemdir. Ek olarak her yaştan birey için obezite, akut ve kronik birçok hastalık türü için en önemli risk faktörleri arasında yer alır. 

Dolayısıyla sağlıklı beslenme ve enerji ihtiyacına uygun kalori alımı ile vücut kütlesinin ideal aralıkta tutulması, hastalıklardan korunmak ve sağlıklı bir yaşam sürebilmek adına oldukça önemlidir. Tüm bu nedenlerden dolayı, bebeklikten yaşlılığa kadar insan ömrünün her döneminde sağlıklı beslenme konusunda gerekli özen gösterilmeli ve bu konuda bilinçli davranmaya gayret edilmelidir.

Sağlıklı beslenme neden önemlidir?

Vücut fonksiyonlarının sağlıklı bir şekilde sürdürülebilmesi için protein, karbonhidrat, yağ, vitamin, mineral ve diyet lifleri besinlerle birlikte yeterli miktarda vücuda alınmalıdır. Bunun için her besin türünden yeterli miktarda ve aşırıya kaçmadan tüketilmeli, diyette çeşitlilik sağlanmalıdır.

Proteinler: Proteinler yapıcı ve onarıcı besin grubu olarak da adlandırılır ve insan vücudunun yapısında en fazla yer alan besin ögesidir. Ruhsal ve bilişsel işlevlerin desteklenmesi, motor becerilerin gerçekleştirilmesi ve bunun için gerekli olan enerjinin üretilmesi, bağışıklık sistemine ilişkin ögelerin ve kanın üretiminin sağlıklı olarak devam ettirilmesi ve daha birçok işlevin yerine getirilmesi için protein gereksinimi tam olarak karşılanmalıdır. Bitkisel ve hayvansal besinlerde değişen oranlarda bulunan protein, gençlerde ve özellikle de fiziksel aktivite düzeyi yüksek olan bedenen çalışan kişilerde ve sporcularda sağlıklı beslenme için gerekli olan protein miktarı artarken sedanter yaşam tarzına sahip olan bireyler ile karaciğer ve böbrek hastalarında besinlerle birlikte alınması gereken protein miktarı azalır. 

Karbonhidratlar: Vücudun temel enerji kaynakları olan karbonhidratlar; en fazla tahıllar, kuru baklagiller ve meyvelerde bulunur. Sağlıklı beslenmek isteyen bireylerin karbonhidrat gereksinimlerini tam olarak karşılamaya özen gösterirken bunları rafine şeker ve saflaştırılmış tahıllar yerine lif, vitamin ve mineral içeriği yüksek olan kompleks karbonhidratlardan (tam tahıllar, baklagiller vb.) karşılamalıdır. Bu sayede kilo kontrolü sağlanabilirken aynı zamanda enerji ve ruh halindeki dalgalanmaların önüne geçilebilir, kan şekeri kontrol altında tutulabilir.

Yağlar: Bir diğer besin ögesi olan yağlar, kilo artışıyla en çok ilişkili olan ve ölçülü olarak tüketilmesi gereken besin gruplarındandır. Bununla birlikte vücut fonksiyonlarının sorunsuz bir şekilde devam ettirilebilmesi ve özellikle de hormonal dengenin korunabilmesi açısından vücudun ihtiyaç duyduğu yağ miktarı sağlıklı kaynaklardan tam olarak karşılanmalıdır. Hayvansal kaynaklı katı yağlar ve margarin gibi işlem görmüş yağlardan mümkün olduğunca kaçınılmalı, bunların yerine zeytin yağı ve omega 3 yağ asitleri içeren balığın tüketimine özen gösterilmelidir. Yağ gereksinimi karşılanırken bunun sadece besinlere eklenen yağlardan ibaret olmadığı; et, süt, balık gibi besinlerin yapılarında da önemli miktarda yağın bulunduğu unutulmamalıdır.

 

Sadece estetik açıdan değil, sağlık açısından da cildimizin temizlik ve bakımına özen göstermek yaşımız ilerledikçe oluşacak kırışıklıklar ve deformasyon gibi problemlerin önlenmesi bakımından çok faydalıdır. Aksi takdirde UV ışınları, makyaj, serbest radikaller, sigara, stres,hava değişimleri ve yanlış beslenme cildimizi olumsuz yönde etkiler ve genç yaşta olmamıza rağmen yorgun ve solgun görünmemize neden olur.

Cildimizin canlılığı, parlaklığı ve diriliği en önemli sağlık göstergelerindendir. Dolayısıyla 20’li yaşlardan itibaren her kişinin temizlik, bakım ve koruma amaçlı olarak ayda ortalama 1 kez cilt bakımı yaptırması çok faydalıdır. 

Cilt bakımı yaparken doğru ürün seçimi çok önemlidir ve klinik bakımlarda cildin ihtiyacına, problemlerine yönelik bakım planlanmalıdır. Bu yüzden hangi ürünün kullanılacağına karar verebilmek için bakıma başlamadan önce kapsamlı bir cilt analizi yapmak gerekir. 

Böylece yağ, nem ve elastikiyet oranı göz önünde bulundurularak cildin yağlı, kuru, normal olgun yada hassas olduğuna karar veririz. Cilt yaşı her zaman esas yaşımızla doğru orantılı olmayabilir.

 

Cilt bakımı yaklaşık 1-1,5 saat sürer ve bu süre içinde sırası ile temizleme, peeling, ozon,oksijen uygulama ,ürün yedirme, maske,yüksek frekans ve yüz nemlendirme işlemleri uygulanır. Bu uygulamalar ile cilt temizlenir tıkalı gözenekler açılır, kan dolaşımı hızlandırılır nem depo edici ve hücre yenileyici işlemlerle taptaze canlı bir görünüm ortaya çıkar.

Cilt bakımı yaparken yaşa ve cilde göre doğru ürün kullanılması gerekir. Bu yüzden sivilce, akne, leke ve kırışıklık bakımları özel ürünler ve tedaviler ile kombinlenerek yapılır.

Sadece estetik açıdan değil, sağlık açısından da cildimizin temizlik ve bakımına özen göstermek yaşımız ilerledikçe oluşacak kırışıklıklar ve deformasyon gibi problemlerin önlenmesi bakımından çok faydalıdır. Aksi takdirde UV ışınları, makyaj, serbest radikaller, sigara, stres,hava değişimleri ve yanlış beslenme cildimizi olumsuz yönde etkiler ve genç yaşta olmamıza rağmen yorgun ve solgun görünmemize neden olur.Cildimizin canlılığı, parlaklığı ve diriliği en önemli sağlık göstergelerindendir. Dolayısıyla 20’li yaşlardan itibaren her kişinin temizlik, bakım ve koruma amaçlı olarak ayda ortalama 1 kez cilt bakımı yaptırması çok faydalıdır. Cilt bakımı yaparken doğru ürün seçimi çok önemlidir ve klinik bakımlarda cildin ihtiyacına, problemlerine yönelik bakım planlanmalıdır. 

Bu yüzden hangi ürünün kullanılacağına karar verebilmek için bakıma başlamadan önce kapsamlı bir cilt analizi yapmak gerekir. Böylece yağ, nem ve elastikiyet oranı göz önünde bulundurularak cildin yağlı, kuru, normal olgun yada hassas olduğuna karar veririz. Cilt yaşı her zaman esas yaşımızla doğru orantılı olmayabilir.

Cilt bakımı yaklaşık 1-1,5 saat sürer ve bu süre içinde sırası ile temizleme, peeling, ozon,oksijen uygulama ,ürün yedirme, maske,yüksek frekans ve yüz nemlendirme işlemleri uygulanır.

Bu uygulamalar ile cilt temizlenir tıkalı gözenekler açılır, kan dolaşımı hızlandırılır nem depo edici ve hücre yenileyici işlemlerle taptaze canlı bir görünüm ortaya çıkar.

Cilt bakımı yaparken yaşa ve cilde göre doğru ürün kullanılması gerekir. Bu yüzden sivilce, akne, leke ve kırışıklık bakımları özel ürünler ve tedaviler ile kombinlenerek yapılır.

Ayak sağlığı merkezi olarak, neredeyse tüm hastalarda ortak bir sorun görüyoruz.

Ayak ve tırnak hastalıklarının farkında olunmaması, doğru koruma önlemlerinin alınmaması ve bakımların öncelikleri olmaması….

Sağlıklı bir cilt ve tırnak, estetiktir ve koruma altındadır. Cilt ve tırnak bariyeri sağlıklı olmalı, çatlaklıklar, kuruluk, aşırı terleme gibi faktörlere dikkat edilmelidir.

Uygun ve doğru bakım tırnak hastalıklarından korunmak adına temel bir gerekliliktir. Dermatologlar ve ayak bakım uzmanları hastanın cilt ve tırnak durumu ile ilgili eğitimli bir göze sahip oldukları için öykü ve görsel muayene doğrultusunda artan riskler ve mevcut problemler temel alınarak doğru ve hijyenik bakımlar ve tedaviler ile sorunlarınıza çözüm sunabilirler.

Medikal bakımlarda, pedikür ve manikürden farklı olarak cildin ve tırnakların ihtiyaçları göz önüne alınarak tamamen kişiye özel bir uygulama yapılır. Medikal el ayak bakımında tırnak mantarı, kalınlaşmış tırnak, çatlak topuk, nasır, tırnak batması gibi problemlere yönelik bakımlar uygulandığı gibi problemsiz el ve ayaklara da koruyucu bakım olarak uygulamalar yapılmaktadır. Bakımlarda pens ve makas yerine ciltteki ve tırnaklardaki tüm ölü dokular kuru sistem frezer (yüksek devir törpü cihazlarıdır) kullanılarak temizlenir. 

Cilt ve tırnak bariyerini stabilize ederek direncini arttıracak özel SPA bakımları ve bakım ürünleri ile problem önleme ve çözmeye yönelik uygulamalar sunulur. Kişiye özel tek kullanımlık parafin, sıcak maskeler, anti-aging vitamin ampulleri, leke açıcı kremler, yoğun onarıcı nemlendiriciler, tırnak tipine uygun sertleştiriciler ve tamamlayıcı masaj terapileri ile bakımlar DK Ayak Sağlığı Merkezi’nde zevke ve rahatlatıcı küçük kaçamaklara dönüşür.

Pedikür Nedir?

Pedikür, ayak (pedi) ve tedavi (cure) kelimelerinden türetilmiştir. Pedikür, elde edilen bulgulara göre ilk Mısır’da, Firavun’un hizmetlileri tarafından uygulanmaya başlanmıştır.

Pedikür, ölü etleri temizleyen, sertleşmiş ayak parmaklarınızı ve derinizi yumuşatan, ayak tırnaklarınızı tedavi eden bir tedavidir . İyi bir ayak tedavisi sizi çok iyi hissettirir, ancak pedikür uygulaması cila tipinden masaja kadar değişebilir. Bu nedenle doğru pedikür merkezini bulmak önemlidir .

Protez tırnak bakımı oldukça önemlidir. Bu işlemlere yenileme veya dolgu adı verilir. Tırnakların uzama hızları kişiden kişiye değiştiği için protez tırnak bakımı sıklıkları da buna göre değişkenlik gösterir. Bundan kaynaklı olarak bakım sıklığının en doğru şekilde ayarlanması gerekmektedir. Doğru zamanda yapıldığı zaman protez tırnakları uzun süreli olarak kullanabilirsiniz. 

Tırnaklar kendilerinin doğal süreçlerinden kaynaklı olarak uzayacağından dolayı tırnakların diplerine yakın olan bölgelerde belli bir boşluk oluşacaktır. Protez tırnakların yapılacağı alanlar ile doğal tırnakların yükseklikleri farklı olacağından dolayı bu tırnakların tırnak uzama süreleri göz önünde bulundurularak belli aralıklar ile doldurulması zorunludur.

Protez tırnak bakımı işlemine, elektrikli törpü yardımı ile en üst katmanları alınarak yapılmaktadır. Üstte bulunan cila en iyi şekilde temizleme yapılarak, doğal olan tırnakların yapılarına zarar vermeden elektrikli törpünün yardımı ile kesinlikle doğal olan tırnaklarınıza değdirilmez. 

 

Geriye kalmış olan düzenleme işlemlerinde ise normal törpü yardımı ile işlem yapılmalıdır. Tırnakların tozlardan arındırılması önemlidir. Tırnakların üstü pürüzsüz bir şekle getirilmek için, uygun olan kalitedeki bir törpü ile tekrardan törpülenmelidir. Ardından ise tırnaklarda oluşan boşluklar için mutlaka özel bir malzemeler ile doldurma işlemi yapılmalıdır. Tırnak akrilik tozuna batırılarak ardından özel bir jel sürülür. UV ojenin ardından UV ışığında bekletilmelidir.

İletişim

Bize Ulaşın

    × Bize Ulaşın